Bu kalbi istiyorum :)

Bundan 4-5 ay önce yabancı bir sitede gördüğüm tığ ile örülmüş kalbi çok beğendim. kesinlikle bu konularda yetenekli olmadığım için ablama başvurdum. Ablamla oturduk pc başına nasılmış diye çözmeye çalışıyoruz. O kadar çok kısaltma yada ingilizlere özgü kelime vardı ki yeniden ingilizce öğreniyormuş gibi oldum. Örmeye başlamadan öncede 1 saatlik bir ingilizce örgü terimleri dersimiz oldu :) bir çok sitede türkçe karşılıkları verilmiş ancak görmeden anlamadan olmuyor dedi ablam aklımıza youtube geldi. İşte paylaşım buna denir dedik youtube aradığımız her kelime çıkınca. Sonucumuz yamuk bir kalp oldu ama daha ilk denememizdi canım olsun. Şimdilik o kalp nerde ve ne yapıyor bilemiyorum :) İnşallah bir gün karşıma çıkarda bende sizlere yamuk kalbimi paylaşırım. Ama o kalpten daha önemli şeyler paylaşmayı planlıyorum siz örgü yeteneği olan güzel insanlara (kıskançlıkta var hani ) :)

O zaman sitenin adınıda vereyim bari :)))
http://www.kundhi.com/blog/2010/01/22/tiny-crochet-heart-pattern/

İşte bunlarda  videolar .... Sağol Youtube :))

Knit One Front & Back (k1f&b)

• K2Tog

• P2Tog

 

• Half double crochet

• Single crochet

• slip stitch knitting

Ablamla beraber kalp örmeye çalışırken bize lazım olanlar bunlardı. Ama inanın okadar çok anlatım var ki galiba benim bile bir örgü kalbim olacak :))  hadi inşallah..:)

Okudum Bitti!!!!!!

Okudum bitti bu kitabıda... İnanılma güzeldi....Çok zevk aldım. Okumak isteyenlere kesinlikle tavsiye :)

Odamda Seyahat - Odamda Gece Seferi

Xavier de Maistre

1790 yılında orduda görev yapan Xavier de Maistre, kırk iki gün sürecek bir ev hapsine mahkum edilir. Bu ev hapsinin sonucunda dillere destan olmuş, komik ve eğlenceli bir hikâye olan Odamda Seyahat ortaya çıkar. De Maistre bu seyahatinden çok memnun kalmış olacak ki daha sonra kitabın ikinci cildi olan Odamda Gece Seferi’ni de yazar. Bu kitaplarda örneğin, bavula ihtiyaç duymaksızın kanepeye, odadaki en büyük mobilyaya seyahat edilir, gece pencereye gidilip gökyüzüne bakılır, onun özellikleri yeniden ve bambaşka bir biçimde keşfedilir. Asıl keşfedilen ise seyahatte varılan noktanın önemsizliği, seyahati yapanın anlayış ve algısının önemidir.

De Maistre, sıradanlıklar üzerine farklı, derin ve imalı bir yeniden kavrayış öneriyor…

Geç 18. yüzyıl, modernitenin (daha doğrusu modernitelerin) başladığı dönemdir. Sterne, Diderot, Rousseau… Bu parlak dönemin kolayca yıldızı parlamış yazarlarının arasında Xavier de Maistre, hâlâ keşfedilmek ya da yeniden keşfedilmek üzere bekler. Onun büyük eseri Odamda Seyahat, şimdiye kadar yazılmış en canlı, en orijinal otobiyografik anlatılardan birisidir.

SUSAN SONTAG

Yeğenimin 3,5 yıllık tarihi :))

Bunda yaklaşık 2 yıl önce babamdan gelen istek üzerine yeğenimin ne kadar değiştiğini görmek için 3,5 yıllık tarihini yaptık. Sadece yüzünü aldığım fotolardan 42 aylık bir geçmiş çıkardım. Şuan 5 yaşında ve ben buna devam etmek istiyorum. 1,5 yıllık bir geçmiş daha eklemem lazım. Ancak o çalışmayı yapmadan ve eklemeden önce daha önceki çalışmamı paylaşmak istedim.

Paçavra Gribi Nedir ? O zaman bakınız şekil Pelin a :)

Bloguma uzun bir grip arası vermek zorunda kaldım bir türlü geçmek bilmeyen bir griple uğraştım durdum. Hapşur, öksür, halsizlik, ateş allah ne verdiyse var bu hastalıkta. Sonraki aşaması da ne kadar dikkat etsem de çevremdeki insanlara bulaştırmam. Bir haftalık sürede bol bol yattım, uyudum, başımın ender ağrımadığı zamanlarda kitap okudum. Hasta olmadan önce aldığım güzel bir kitap vardı elimde hem 100 sayfalık hemde içinde kısa kısa gotikromantik hikayeler. 1926 yılında nobel almış bir yazarın kitabı gotiksevenlerdenseniz tam size göre. Artık kitabın adını sanını söyleyeyimde sizde çatlamayın.

SARDİNYA EFSANELERİ 

Her hazinenin kapısında bir lanet bekler sizi... İtalyan edebiyatının büyük ozanı Deledda'nın kaleminde canlanan Sardinya Efsaneleri, kaderlerinde acı ve ölüm olan sıradan insanların sıra dışı öykülerini bir araya getiriyor. Bu öykülerde insan, ölümün karşısında merakına yenik düşerken, lanete açılan hazine kapılarında nöbet tutanların gösterdiği sonsuz karanlıkla tanışıyor. Sardinya Efsaneleri, adından da anlaşılacağı gibi, bir derleme. Sardinya'nın geçit vermez dağları arasında yaşayan halkın aktardığı korkunç öyküleri derlemiş Grazia Deledda. Bu öyküler, yaşamları türlü korku ve hurafelerle dolu yoksul halkın geniş hayal gücüyle beslenen tekinsiz, tehlikelerle dolu dünyaları anlatıyor. Her biri birbirinden uğursuz bu on üç öykü, Sardinya topraklarında gömülü eşsiz hazinelere açılıyor. Ne var ki toprak, hazinelerin yatağı da olsa, yeraltı dünyasında onları bekleyen başkaları var: iblisler, cüceler, cinler, büyücüler... Sardinya Efsaneleri küçük bir kitap. Deledda'nın, doğup büyüdüğü görkemli Sardinya için kaleme aldığı bir korku odası...

Kitabın arkasındaki yazı tam olarak bu. İnanılmaz güzel ve zevkli.

Şimdide hasta olmama rağmen dışarı çıkıp elimde kitapla eve döndüğüm güne yani cuma gününe gelelim.

Odamda Seyahat - Odamda Gece Seferi

Xavier de Maistre

1790 yılında orduda görev yapan Xavier de Maistre, kırk iki gün sürecek bir ev hapsine mahkum edilir. Bu ev hapsinin sonucunda dillere destan olmuş, komik ve eğlenceli bir hikâye olan Odamda Seyahat ortaya çıkar. De Maistre bu seyahatinden çok memnun kalmış olacak ki daha sonra kitabın ikinci cildi olan Odamda Gece Seferi’ni de yazar. Bu kitaplarda örneğin, bavula ihtiyaç duymaksızın kanepeye, odadaki en büyük mobilyaya seyahat edilir, gece pencereye gidilip gökyüzüne bakılır, onun özellikleri yeniden ve bambaşka bir biçimde keşfedilir. Asıl keşfedilen ise seyahatte varılan noktanın önemsizliği, seyahati yapanın anlayış ve algısının önemidir.

De Maistre, sıradanlıklar üzerine farklı, derin ve imalı bir yeniden kavrayış öneriyor…

Geç 18. yüzyıl, modernitenin (daha doğrusu modernitelerin) başladığı dönemdir. Sterne, Diderot, Rousseau… Bu parlak dönemin kolayca yıldızı parlamış yazarlarının arasında Xavier de Maistre, hâlâ keşfedilmek ya da yeniden keşfedilmek üzere bekler. Onun büyük eseri Odamda Seyahat, şimdiye kadar yazılmış en canlı, en orijinal otobiyografik anlatılardan birisidir.

SUSAN SONTAG

Bu kitabında hemen biteceğini daha ilk sayfalarındaki aldığım zevkten anladım.

Herkese bol kitaplı günler.....

Kavanozlara ne yaptım :)

Pazardan 1 TL aldığım kavanozlara toka ve oje koymak istiyordum ancak çok düzlerdi hatta dümdüzlerdi :)Bende kendi yaptığım etiketlerle onlara renk katabileceğimi düşündüm ve hemen uygulamaya geçtim. Kapak ve kavanozlar  için etiketler yaptım. Ancak kavanoz için şeffaf etiket bastırmıştım pek görünür olmadılar. Birde normal etiket bastırmak istiyorum kavanozlar için. Şimdilik böyleler bakın bakalım.

Söğüt Dalına Manda Yuva Yapar mı? :)

Türküler eleştirilmek istendiğinde, sözleri anlamsız bulunduğunda
genellikle örnek gösterilen "Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına" adlı
türkünün baştan sona doğruları anlatan, ilk bakışta anlamsız gibi
görünse de ozanın ince zekasıyla hiciv sanatının çok güzel örneğinin
sunulduğu bir eser olduğu bildirildi.

İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı
Sanatçı Öğretim Görevlisi İrfan Kurt, "Halk kültüründe hiciv ve 'Manda
Yuva Yapmış Söğüt Dalına' gerçeği" adlı makalesinde bu türkünün
anlamını irdeledi.

Türkünün Kastamonu'nun Tosya ilçesinden derlendiğinin hatırlatıldığı
makalede, türküde anlatılmak istenenin ne olduğunun anlaşılabilmesi
için, hem türkünün çıkış nedeninin hem de yöresel özelliklerin
bilinmesi gerektiği vurgulanıyor.

"KURU EKMEĞE TEPKİ"
Makalede, türkünün hikayesi şöyle anlatılıyor:

"Dönemin beyi tarafından halk ozanlarının yönetim aleyhine söz
söylemeleri yasaklanmıştır. Bu yasağın yanı sıra saz çalıp türkü
söyleyen ozana bir eğlencede kendilerine türkü çalması emrivakisi
yapılmış, bir kenara da kuru ekmeklerden oluşan yemek konmuştur. Bu
ortamda bu türkünün çıktığı söylenmektedir. Ozan da kendisine yapılan
bu haksızlığı onlarla dalga geçerek dile getirmiştir."

MANDA SÖGÜT DALINA NASIL YUVA YAPTI?
Bazı kişiler tarafından saçma bulunan 'manda yuva yapmış söğüt dalına'
sözlerinde anlatılmak istenen ise şöyle ifade ediliyor:

"Tosya bilindiği gibi pirinci ile ünlüdür. Çeltik tarlalarının
sürülmesinde kullanılan manda yazın sıcağında göletlere yatarak az
kıllı olan derisini hem serinletmek hem sineklerden korumak amacıyla
çamura bular. Bunun için de göletlerin ve çeltik tarlalarının
kenarlarında bulunan ve dalları da suyun içine kadar uzanan salkım
söğütlerin dalları üzerine, gölgesine yatar. İşte mandanın söğüt
dalına yuva yapması budur." 'Yavrusunu sinek kapması' ifadesinin de
yavrunun sinek tarafından ısırılması anlamı taşıdığının belirtildiği
makalede, çünkü yörede 'kapmak' sözünün ısırmak anlamında
kullanıldığı, bir tür sineğin hayvanların kuyruk altlarına girip
ısırmasının hayvanı delirten ve oradan oraya sıçratan bir olay olduğu
belirtiliyor.

TÜRKÜDEKİ SÖZLER VE ANLATILMAK İSTENENLER
Ardından "gördün mü?" sözcüğü ile türküye devam edip akıl almaz
olayların olduğunu vurgulayıp alay etmek amacı taşıdığının
kaydedildiği makalede, türkünün anlamı hakkında şu bilgiler veriliyor:

- -İkinci kıtadaki 'Öküzün torbadan düşmesi' ise öküzlerin hem
yemlenmesi, ekine zarar vermemesi, hem de zaman kazanmak için
boyunlarına takılan yem torbasının öküzün boynundan çıkması ve öküzün
yemeden içmeden kesilmesi anlamını taşır.

- -Üçüncü kıtadaki müezzinin minareden uçması da erenlere karışması,
ermesi anlamındadır.

- -Bağlantı bölümünde de tirit yemeğini emeği karşılığı hak ettiğini
anlatıyor.

TÜRKÜ BAŞTAN SONA DOĞRULARI ANLATIYOR
Türkünün baştan sona içinde doğruları anlatan fakat ilk bakışta
anlamsız gibi görünen bir ifade taşıdığının belirtildiği makalede,
türküde ozanın ince zekası ile hiciv sanatının çok güzel bir örneğini
sunduğu belirtiliyor.

Türküde, özellikle farklı anlam taşıyan kelimeler seçildiğinin,
kendine yapılan haksızlığa onlarla alay ederek, dalga geçerek cevap
verildiğinin anlatıldığı makalede, ayrıca türkünün melodik açıdan da
çok zengin ve hoş ritmik bir yapısının bulunduğuna dikkat çekilerek,
bu nedenle üç kuşaktır halk müziği sanatçıları tarafından okunduğu
vurgulanıyor.


TÜRKÜNÜN SÖZLERİ

Manda yuva yapmış söğüt dalına türküsünün sözleri ise şöyle:


Manda yuva yapmış söğüt dalına, aman aman

yavrusunu sinek kapmış gördün mü?

Amanin yandım

Amanin amanin amanin yandım

Tiridine tiridine tiridine bandım

Bedava mı sandın para verdim aldım

Of-of

Sabahleyin erken çifte giderken aman aman

Öküzüm torbadan düştü gördün mü?

Amanin yandım

Of-of

Sabah ezanını okurken-aman aman

Müezzin minareden uçtu gördün mü?

Amanin yandım 


Alıntıdır.Maalesef kaynağını bulamadım.

Keçeden Cupcake Kalem Süsü :)

Evet baykuşlu kalem süsünden sonra sıra cupcakeli olanda.

O zaman hemen başlayalım.

Gene ilk olarak cupcake şalonu ile işe başlayalım.

Şablonu yazıcıdan çıktı alıp yada kendiniz çizerek kesin.
Daha sonra şablonu keçenin üstüne koyarak keçeyi kestim.

Cupcakenin kafa kısmını tabana yapıştırdım. Hem arka hem ön için aynısını yaptım.

Daha sonra yapıştırdığım ön kısmın tabanında karşılıklı iki dikey çizgi şeklinde dikiş geçtim.
Sonra ön ve arka parçayı birbirine birleştirmek için diktim gene kalemin gireceği yarım cmlik kısmı açık bıraktım.

Dikişi bitirmeden önce cupcake kafa kısmına (yani beyaz olan) biraz pamuk doldurdum ki şişko görünsün :)

Elimde çokca varolan kum boncuklarımıda cupcake süs yaptım.

Yapıştırıcı ile küçük noktolar koyup üstüne kum boncuklar koydum.

İşte bitti....

Güle güle kullanalım....

Keçeden Kalem Süsü Yaptım Nasıl Olmuş? :)

Elimde sadece 2 renk kalan ve artan keçelerim vardı uzun zamandır ne yapsam ne yapsam diye düşünürken aklıma kalem süsü geldi. Kırtasiye delisi bir insan olarak kırtasiye ihtiyaçlarımı okul sıralarında bırakmadım. Halen en çok sevdiğim alışveriş çeşidi kırtasiyedir. Okul zamanı sanki okula gidecekmişim gibi mağazalarda kırtasiye reyonlarına koşarım!!!! Tutabilene aşk olsun :) Hal böyle olunca kalem süsü yapmak keçeden normal bir çalışma yapmaktan(önce aklıma bozuk para için cüzdan gelmişti)  daha da zevkli oldu. Şimdi onları kalemlerime takıp yazı yazacağım durumlar yaratıyorum :) Şimdi de sizlere nasıl yaptığımı anlatayım hem şablonumda var :)

 Baykuşlu Kalem Süsü


İlk önce şablondan başlayalım.

Öncelikle ister şablonu çizin ister yazıcıdan çıktısını alıp kesin.

Kestiğiim şablonları keçenin üstüne koydum ve onları da kestim.

Daha sonra baykuşun burnu için  bir üçgen kesip beyaz keçe olduğu için boyadım. Kanatlarıda burnuda yapıştırıcı ile gövdeye (ön) yapıştırdım.

Pembe iplik ile çevresinden dikip ön ve arka gövdeyi birleştirdim. Hemde klasik keçe dikişi yapmaya çalıştım. (dikiş işini hiç beceremem eminimki sizin dikişiniz daha daha güzel olacak ama benide mazur görün elbet bir gün iyi dikişlerim olacak biliyorum :) )

Ancak dikerken kalemin gireceği yarım cmlik bir yeri açık bıraktım daha sonra dikişe devam ettim zaten bu ölçülerde baykuşun 2 kanadının arası yarım cm oluyor.

Son olarakta ben gözler için pembe ve turuncu tahta boncuklarımı kullandım.

Ve işte bitti. Güle güle kullanın.

Buda baykuşun arkadaşı cupcake onunda yapımı diğer yazımda olacak :))

Kağııtan da olsa Eyfel Kulesi O!!!!!!

Metaldan olanı makul olsada kağıttan olanıda güzel bu eyfel kulesinin :)  Gene kes çıkar yapıştır işlerimden biri uzun zaman önce Paper Toys diye sitede görüp indirmiştim. Ama bu kuleyi 3. yapışım oda sizin için :) Çünkü diğerleri bir şekilde yırtıldı, kırıldı sonuçta kağıt :) Siteye girerseniz daha bir çok seçenek var. Hem eğlenceli hemde değişik.

Şablon 

Doğum günlerinde sizden de gelenlere küçük bir hediye.....

Bu sene yiyenim doğum günü kreşte arkadaşlarıyla da kutladı. Arkadaşlarına da yiğenimden küçük bir hediye vermek istedik. Bunun üstüne ben yiğenimin peri olduğu bir çıkartma hazırladım :) ve aldığımız hikaye kitaplarının iç sayfasına yapıştırdık.Çıkartmayı (sticker) ben Office 1 Superstore da bastırıyorum hem kaliteli hemde ucuz. Bizim  küçük kıskanç  ilk başta bu durumdan çok memnun olmasa da arkadaşlarına bu güzel hediyeyi verirken çok mutlu olmuş.(Mışlı geçmiş kullanıyorum çünkü kreşte ki doğum gününde arkadaşları ve kreş öğretmenleri dışında kimse yoktu.)

Ses Güzel, Şarkı güzel, Klip güzel

Eeeee bu kadar güzellik bir arada olunca paylaşmadan olmaz dedim.....